Varis nedir? Görüntü dışında ne şikayet yaratır?
Varis, bacaklarda deri içinde veya altında çoğu gözle görülebilen kırmızı, mor veya yeşil renkli kıvrıntılı toplardamar genişlemesidir. Her 4 kişiden biri varis hastasıdır.
Görüntü dışında varis hastalarında bacaklarda şu şikayetler oluşabilir.
Ağrı,
Şişlik, dizaltında ve ayak bileğinde daha belirgindir. Uzun sure hareketsiz ayakta kalmakla artar.
Yorgunluk ve ağırlık hissi
Kaşıntı, genelde varis olan bölgeler kaşınır.
Yanma ya da sıcaklık hissi: Yine diz altında belirgindir. Ayak tabanında fazla olur.
Bacaklarda kramp: gece oluşan kramp karakteristktir.
Uyuşma: Özellikle ayak parmaklarında olur.
Neden varis oluşur? Kimlerde daha sık görülür?
Varisin neden oluştuğu tam olarak bilinmemektedir. Bilinen şey, varisi olan kişilerin toplar damar duvarlarının zayıf olduğudur.toplardamar içerisindeki kapakların iyi çalışmamasının varis neden olabildiğidir. Bkz.venöz yetmezlik nedir?Kapakların iyi çalışmaması nedeniyle bacaklardaki kan kalbe taşınamayıp damar içerisinde göllenir. Ince olan damarlar genişler ve varisleri oluşturur.
İleri yaş (damar duvar elastikiyeti azaldığından)
Kadınlarda
Gebelik (toplardamarlarda basınç artışı nedeniyle)
Şişmanlık (toplardamar üzerindeki basınç arttığından)
Ailede varis hastalığı olması (genetic yatkınlık)
Uzun sure sabit ayakta durarak veya oturarak çalışmak
Varis oluşma olasılığını arttırır.
Venöz yetmelik nedir? Varisle ilişkisi nedir?
Toplar damrlar kanı bacaklardan kalbe taşıyan damarlardır. Bu işi kasların kasılmasıyla kanı yukarı doğru itmesi ve içerisindeki kapakların kapanması ve kanın geri kaçmaması sayesinde yapar. Damar duvarı esnekliğini kaybettiğinde ve kapaklar iyi çalışmadığında kan kalbe taşınamaz, bacaklarda göllenir. Bu duruma venöz yettmezlik/yetrersizlik adı verilir. Venöz yetemliği olan kişilerde genellikle varis hastalığına bağlı şikayetler oluşur. Ayrıca gözle dışarıdan görülen veya ultrason inceleme ile görülen büyük varisler oluşur. Sadece varisler tedavi edilmesi yeterli değildir.içeride venöz yetmelik olan damar mutlaka tedavi edilmelidir. Tedavi tam yapılıp içerideki kaynak damar tedavi edilmezse şikayetler geçmez ve varisler çok kısa sürede yeniden oluşur. Orta ve küçük boy varisler genellikle venöz yetmelik ile ilişkili değildir.
Varis tipleri nelerdir? Tüm varis tipleri tedavi edilebilir mi?
Üç tip varis bulunmaktadır.
- Büyük varisler: Deriden çıkıntılı , 4-15mm arasında değişen çaplardaki varislerdir.
- Orta boy varisler: Deriden hafif çıkıntı yapan, yeşil renkli, çı 2-4 mm arasında çaplardaki değişen varislerdir.
- Kılcal varisler: Deriden çıkıntı yapmayan, çapları 1-2mm den küçük olan kırmızı-mor renkli varislerdir.
Tüm varis tiplerinin ameliyatsız tedavisi mümkündür.
Varis hastalığı nasıl teşhis edilir?
Varis hastalığının tedavi edilebilmesi için varis hastalıkları konusunda deneyimli bir Radyoloji Uzmanı tarafından detaylı bir Doppler Ultrasonografi muayenesi ile tüm hasarlı damarların hepsinin teşhisi gerek şarttır. Hasarlı damarlar eksiksiz tespit edilemezse tedavi de eksik olacaktır.
Doppler ultrasonda bir diger önemli nokta, incelemenin ayakta yapılmasıdır. Yatarak yapılan değerlendirmeler yalnış sonuç verebilir.
Doppler ultrasonografinin sırasında tedavi yöntemine karar verilir.
Tedavi yöntemleri nelerdir? Ameliyatsız tedavi mümkün mü?
Ameliyatsız Tedavi Yöntemleri
Modern Tedavi
(Endovenöz Lazer Ablasyon, endovenöz RF ablasyon, endovenöz buhar uygulaması): 2000 li yılların başında büyük varislere neden olan damarların tedavisinde adeta bir devrim yaşanmıştır. Robert Min adlı bir girişimsel radyoloji uzmanı ve ekibi tarafından Büyük Safen Toplardamarındaki hasarlı kapağın tedavisi ilk kez 2002 yılında “Endovenöz Lazer Ablasyon ” (EVLA) yöntemiyle tedavi edilmiştir. Bu yöntem, kaçak yapan damarın ameliyatla yolunarak dışarı alınması yerine, damar içinden anjio gibi girierek lazer enerjisi ile hasarlı kapağın damar içinden kapatılması esasına dayanmaktadır. Lazerle kapatılan damardan artık varislerin içine kaçak oluşmaz; kapatılan bu damar da vücut tarafından zamanla yok edilir. Safen veni yakılarak kapatıldığında gözle görülen varisler de küçülerek kaybolur. Hastalıklı ven ortadan kalktığında diğer sağlıklı venler kanı taşıma görevini üstelenerek bacağın venöz dolaşımını sağlar. Vücutta hasar oluşturmadan bedenin kendini onarmasına yardımcı olunduğundan yan etkileri çok azdır. Çok ilerlemiş varisi olan hastalarda Endovenöz Ablasyon tekniklerine tamamlayıcı olarak ultrason eşliğinde köpük skleroterapi tedavisi de yapılmaktadır.
Skleroterapi (köpük tedavisi):
Skleroterapi ya da sikleroterapi varis damarı içine bir ilaç verilerek o damarın yok edilmesi işlemidir. Skleroterapi iğne tedavisiolarak da bilinir.
Eğer ilaç köpürtülerek verilirse buna köpük tedavisi denir. Aslında bu da bir tür skleroterapidir. İlaç damara verildikten sonra damarın içi kısmını etkiler ve damarın kapanmasını ya da yok olmasını sağlar.
Varisler vücuda gereken damarlar değildir. Bu nedenle iptal edilmeleri kişiye hiç bir zarar vermez, tersine varise ait şikayetler ortadan kalkar.
Tedaviden sonra damar hemen kapanır ama görüntünün tamamen kaybolması zaman alır. Bu süre bireyden bireye değişkenlik gösterir ve bazen varisin tümüyle kaybolması birkaç ayı bulabilir. Varis ne kadar büyükse kaybolma o kadar uuzn sürer.
Skleroterapi hem kılcal varis, hem orta boy varis, hem de büyük varis tedavisinde kullanılır. Ama ana damar tedavisinde (safen toplardamarı) önerilmez.
Asıl kullanımı, kılcal varis ve orta boy varis tedavisidir. Bu iki grup varis tedavisinde bilinen en etkili yöntemdir ve tedavide ilk seçenektir. Kılcal varis tedavisinde deriden yapılan lazer ya da RF yöntemleri de kullanılabilir ama bunların etkinliği skleroterapiye göre daha azdır.
Skleroterapi orta boy (retiküler) varislerin tedavisinde kullanılabilen tek yöntemdir. Tedavide mükemmel sonuç verir. Transkütan lazer bu büyüklükteki varislere etki etmez.
Sadece varis pakelerinin ameliyat ile ya da skleroterapi ile tedavisi, sebebi değil sonucu ortadan kaldıracağından tam bir iyileşme sağlamaz ve sıklıkla varisler tekrar eder. Varis pakelerinin tedavisinden önce kapakları hasarlı olan damarların kapatılarak geri kaçış ve basınç etkisi ortadan kaldırılmalıdır.
Klasik Tedavi (Cerrahi):Büyük varislere neden olan damarlar yaklaşık 100 yıldır cerrahi operasyon ile tedavi ediliyorlar. Cerrahi tedavide vene yönelik cerrahi bağlama (ligasyon) ve soyma (stripping) yapılmaktadır.
Cerrahi tedavinin dezavantajları, genel anestezi altında yapılması, hastanede yatış gerektirmesi ve normal hayata dönüşün geç olmasıdır. Cerrahi yapılan hastaların yarısında varis tekrarlamaktadır.
Hastalar ameliyat olanlardan duydukları olumsuz izlenimler nedeni ile ameliyattan korkarak, ömür boyu varis çorabı giymeyi yada tedavi edici özelliği olmayan ancak bazı hastalarda bir miktar rahatlama sağlayan ilaçları kullanmayı tercih ediyorlardı. Tüm bu nedenler bugün Cerrahları da ameliyatsız tedavi tekniklerine yönlendirmektedir. Ancak varis konusunda detaylı Doppler muayenesini ve hasarlı damarların teşhisini bizzat yapabilecek, tedavisini kendisi planlayacak Cerrah sayısı ülkemizde çok azdır.
Skleroterapi büyük varis tedavisinde damar içi lazer ya da RF yöntemiyle ana damar tedavi edildikten sonra kalan büyük varislerin tedavisinde yardımcı tedavi olarak da kullanılır.
Tedavi nasıl yapılır? Tedavi ağrılı mıdır?
Lazer, RF ya da buharla varis tedavileri ameliyatsız varis tedavisi diye adlandırılır. Bunlar ameliyatın yerini alan, ama ameliyata göre daha kolay etkili yöntemlerdir. Bu üç yöntemde de tedavi sırasında damar duvarında oluşan ısı nedeniyle işlem sırası ağrı olabilir.
Skleroterapi (sıvı ve köpük tedavisi) daha da basit bir tedavi yöntemidir. Isı yaymaz ve verilen ilaca bağlı pek ağrı oluşturmaz. Ancak skleroterapi ile deriden varise iğne girimi vardır ve bu ağrı yapabilir.
Kılcal varis tedavisinde çok daha ince iğne kullanılır ve hemen hiç ağrı yapmaz.
Her bir varis türü farklı yöntemle tedavi edilir ve her tedavi (lazer, köpük tedavisi) ağrı kesme yöntemleri kullanılmazsa ağrı oluşturabilir.
Varis tedavisi iyi teknikle yapıldığında ağrı en aza iner. Uygun ağrı kesme yönetmi kullanıldığında da işlem sırasına hiç ağrı olmaz.
Varis tedavisinde ağrı kesme yöntemi iki nedenle uygulanır:
İşlem sırasında olabilecek ağrıyı engellemek
Hastanın heyecan, endişe, panik ya da işlem korkusunu engellemek
Varis tedavi işlemine ait heyecan, korku ya da enşişenin giderilmesi işlem sırası ağrıyı gidermek kadar önemlidir.
Çünkü biz doktorlar bir çok hasta tedavi ettiğimiz için tedavinin kolay olduğunu biliyoruz ancak ne kadar anlatsak da ilk defa tedavi olan hastamız doğal olarak bunu bilmez ve endişe duyabilir.
Bu sebeplerle biz varis tedavisi sırasında her hastamıza kol damarından endişe giderici ya da ağrı kesici ilaçlar uygularız. Bu işlemi çok daha konfrolu hale getirir.
Varis tedavisinde bizim kullandığımız endişeheyecan ve ağrı giderme yöntemi dünyada en sık kullanılan ve en güvenilir yöntemlerden olan damardan rahatlatıcı ve ağrı kesici ilaçların birlikte verilmesidir (sedasyon ve analjezi).
Verilen ilaçlar hem güçlü ağrı kesici hem de işlem korku ya da heyecanını giderecek sakinleştirici ilaçardır. Bu yöntem genel ya da bölgesel anesteziden daha kolay ve oldukça etkilidir.
Bu yöntemin en büyük avantajı belirgin bir riskinin olmaması ve işlemden hemen sonra hastaların yürüyerek eve dönebilmesidir.
Varis tedavisi sırasında her hastamıza damardan rahatlatıcı ve ağrı kesici ilaç verdiğimiz için bir kaç kuralın bilinmesi gerekir:
- Bu ilaçlar genel anestezi ilaçları değildir. İşlemin güvenle ve ağrısız geçmesini sağlar.
- Bu ilaçların en sık görülen yan etkisi bulantı ve kusmadır. %10 kadar görülür. Her bünyede farklı şiddette olur.